Hem aktif hemde pasif olabiliyorum

Sosya medyada paylaş:

Merhaba dostlar ben Samet, Sizlere gerçekten başımdan geçen yaşadığım bir anımı tüm detaylarıyla biraz uzunda olsa anlatmak istiyorum. Umarım sıkılmadan zevkle sonuna kadar okursunuz ve beğenirsiniz.

Öncelikle kendimi tanıtayım, evet adım Samet, 37 yaşında, 175 boyunda, 80 kg, esmer, Konya’da yaşayan, hem aktif hem pasif rollerde zevki son zerresine kadar yaşamayı seven ve sınırları zorlamayı seven biriyim.

Yaşadığım olay yaklaşık bir yıl önce, yine sanal alemlerde partner aradığım bir gece başladı. facebok’taki hesabımı açtığımda 6 tane arkadaşlık isteği olduğunu gördüm, sırayla profillerini inceleyip kabul ediyordum ki, içlerinden bir tanesinin kabul eder etmez mesajı geldi.

Merhaba tanışabilir miyiz? yazıyordu.

Elbette diyerek cevap verdim ve sohbet etmeye başladık. adının Erem olduğunu, 24 yaşında olduğunu, ve ful pasif olduğunu söylemişti. bende hem aktif hem pasif olurum dediğimde, sen benim için aktif olsan yeter diye cevap vermişti. bir birimizi daha iyi tanımak için nelerden hoşlanıp nelerden zevk aldığımızı konuşuyorduk, kafa yapımız uyum sağlamış ve aynı şeyleri istediğimizi fark etmiştim. bir birimize fotoğraflar gönderdiğimizde gözlerime inanamadım, kız gibi parlak ve kılsız bir vücudu vardı. üstelik birazda minyon tipliydi.

Kalçaları vücudu ufacıktı. sanki bir elimle iki kalçasını tutabilirdim. bir birimize yüz fotoğraflarımızı da gönderdikten sonra iyice kafama yatmış ve Erem’i en kısa zamanda becermenin hayalini kurmaya başlamıştım. ardından kendi evimde yalnız yaşıyorum, seni misafir edebilirim dediğinde sevinçten adeta yerimden zıpladım. ful pasif, istediğim her şeyi yapan, zevklerime uygun, üstelik yalnız yaşayan biri, daha ne isteyebilir ki insan,

Artık iyiden iyiye Erem’i sahiplenmiş ve onu nasıl becerdiğimi, onunla nasıl seviştiğimin planlarını yapıyordum. bu düşünceler beni iyice azdırmıştı. Saat gece yarısı 23:30 civarıydı. İçimden nasıl olsa yalnız yaşıyormuş, teklif etsem kabul eder mi acaba, bir birimizin ateşini söndürürüz diyordum.

Az sonra yazdım. şuanda ne yapıyorsun?
Hiç, yeni duş aldım, çıplak halde seninle sohbet ediyorum dedi.
Heyecanım bir kat daha artmıştı. İstersen gelebilirim dedim.
Olur, gelebilirsen gel, sana sabaha kadar kadınlık yaparım, seni zevk bulutlarının üzerinde uçururum dedi.

Tamam, adres ver hemen geleyim dedim. Adresi yazdığında başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. Konya’nın Seydişehir ilçesinde yaşıyordu. Aramızda tam 90 km vardı. bütün umutlarım suya düşmüş, canım acayip sıkılmıştı. Ne Seydişehir’e gidebilirdim, nede Konya’ya gelse misafir edecek yerim vardı. Sanal sohbetten ileri gidemeyecektik.

Neyse o geceyi bitirdik, ertesi günün gecesinde facebook’ta arka arkaya sayısız mesaj attığını gördüm. artık gerçeğe geçmeyeceği için yazdıkları çok ilgimi çekmiyordu. usulen kırılmasın diye cevaplar yazıyor kısa tutup kapatıyordum. günler günleri kovaladı. yaklaşık 20 gün sonra iş yerinde patron beni odasına çağırıp, üzerinde adres ve telefon yazılı bir kağıt uzattı.

Bugün işlerini bitir yarın Seydişehir’e gideceksin, müşteri seni karşılayacak, mobilya ölçülerini al ve dön dedi. aklıma direk Erem geldi, patrona abi orada bir asker arkadaşım var işim bittikten sonra onu ziyaret edeceğim sorun olmaz değil mi dedim. sıkıntı yok ama çok geç kalma diye cevap verdi. Akşamı zor etmiştim, heyecanım yine yükseklerde dolaşıyordu.

Erem’in online olduğunu görünce hemen yazdım.
Merhaba, yarın ne yapıyorsun? dedim.
Hiç aynı çalışıyorum dedi.
Yapma ya bende Seydişehir’e geliyorum, belki görüşürdük dedim.
Tamam gel mutlaka bekliyorum dedi.
Ama işin ne olacak dedim.
İzin alabilirim sorun değil diye cevap verdi.

Duş alıp hazırlandıktan sonra yattım, ertesi gün öğleye kadar işlerimi bitirip Erem’i telefonla aradım.

İşim bitti dediğimde konum atıyorum, gel diye cevap verdi. verdiği adrese gittiğimde, Merkeze yakın site içerisinde 4 katlı bir bina olduğunu gördüm. Telefonla aradığımda gördüm seni 2. kata gel 4 numara dedi. hızla merdivenlerden çıktım. daha zile basmadan kapı açıldı. kapını yanından sadece yüzünü görebiliyordum. içeri gir hadi dedi. usulca içeri girdiğimde gözlerime inanamadım. Önceki geceler sohbet ederken yazdığım hoşuma gittiğini söylediğim kıyafetler içerisindeydi.

Omuzlarını açıkta bırakarak, göğüslerinin hemen üzerinde başlayan ve kalçalarının yarısında biten, vücudunu sıkıca sarmış bütün hatlarını belli eden, siyah bir elbise, altında diz kapaklarına kadar gelen siyah çoraplar ve uzun topuklu ayakkabı. Serbest bırakıp omuzlarına kadar inen saçlarının uzun olduğunu daha önce fark etmemiştim.yaptığı makyaj ile tam bir kadına dönmüştü.

Üzerimdeki etkisini atıp çok güzel olmuşsun diyebildim. içeri odaya geçip üçlü koltuğun ortasına oturdum oda hemen yanıma oturdu. gözlerimi alamıyordum pürüzsüz harika bacaklarının açıkta kalan çıplak tenine dokunma öpmek istiyordum.

Sana ne ikram edeyim çay, kahve yada soğuk bir şeyler dedi. sadece seni diyebildim. gülümseyerek, al o zaman seninim doya doya iç dedi.

Yavaşça elimi bacaklarına götürüp dokunmaya ve okşayarak yukarılara doğru gezinmeye başladım. yüzüne bakarken eğilip dudaklarından öptüm, oda bana karşılık vermiş ve öpüşmeye başlamıştık. yavaş yavaş dudaklarını çenesini ve yanlarını öperek daire çizerken, elimde boş durmuyor bacakları ile kalçaları arasında dolaşıp okşuyordum. geriye çekilip ona bakarken oda tişörtümü tutup yavaşça çıkardı eğildi göğüslerimden öptü, ben koltukta geriye yaslandığımda oda göğüslerimi karnımı öperek bacaklarımın arasına kaydı hemen önümde diz çöküp kemerimi ve pantolonumu açarak aşağıya asıldı ve çıkartıp kenarıya fırlatıp attı. baksırımın ucundan tutup yüzüme bakarak çok heyecanlıyım canlı canlı göreceğim şimdi bunu diyerek aşağıya asıldı. sertleşmiş olan yarağım fırlayıp ortaya çıkınca gövdesinden eliyle tutup yavaş yavaş okşadı sonra eğilip usulca ağzına aldı. off sıcak ve ıslak ağzını yarağımın başında hissetmek acayip zevkliydi. yarısına kadar ağzına bir kaç kez sokup çıkardıktan sonra yarağımın dibinden başına doğru diliyle bastırarak ve yalayarak usulca geldi ve hızlıca tekrar ağzına soktu. bu kez köküne kadar ağzına almaya çalışarak beni deliye döndürüyordu.

baksırımı çıkartıp attıktan sonra artık tamamen çıplaktım. erem bir süre yarağımı tadını çıkartarak uzun uzun yaladı. ara ara taşaklarımı emiyor, bazen de yalarken aşağılara kayıp taşaklarımın altından deliğime kadar olan kısımda oynaşıyordu. aldığım zevkle adeta bulutların üzerinde uçuyordum. ardından tekrar yarağıma dönüp neredeyse tamamını ağzına sokup çıkartıyor somurarak ve içine çekerek adeta vantuzlar gibi emiyor yalıyordu. o sırada bende inleyen sesimle harikasın yavrum yala daha hızlı hepsini sok ağzına çok güzel devam et diyerek saçlarından tutup kendime doğru asılıyordum.

bir anda ayağa kalktım, o dizleri üzerinde dururken yarağımı tekrar ağzına verdim. başından tutup hızlı hızlı ağzına girip çıkıyor köküne kadar sokmak için bastırıyordum. gözleri yaşarırken boğulacak gibi oluyor nefesi kesiliyor ve ağzından akan tükürükler yarağımın etrafından sızıyordu. sohbet ederken sert sevdiğini söylemiş bende ona istediğini veriyordum. yarağımı köküne kadar tamamını sokup öylece beklerken eğilip elbisenin yukarıya sıyrılarak açıkta bıraktığı kalçasına sertçe tokatlar attım, hoşuna gidiyor ve zevk çığlıkları atıyordu.

bir anda yarağımı çekip eğildim ve dudaklarına yapıştım sertçe öperken onu geriye doğru halının üzerine yatırıp bacakları arasına girdim. elbisesi iyice yukarıya sıyrılmış ve külot giymediği için yarağı ve göt deliği önümde belirmişti. bacaklarını iyice geriye bastırıp kalçasını havaya kaldırdım daracık göt deliği önümde harika görünüyordu. dilimi bastırıp yalamaya başladığımda nefesini tutup off harikasın yala aşkım evet diye inledi. dilimi ileri geri yaparak deliğiyle oynaşıyor yanlarını yalayıp ara ara içine bastırmaya çalışıyordum, ben yaladıkça o inliyor, onun sesini duydukça ben daha da ateşleniyordum. ara ara dilimi yalayarak yukarılara taşaklarına ve yarağına doğru kaydırdığımda o başımdan bastırıp tekrar deliğine dönmem için beni itekliyordu. göt deliğini zevkle tadını çıkartarak ve ıslak ıslak yalayıp oynaşıyor, kalçalarını hafifçe ısırıp emerek yalamaya devam ediyordum.

az sonra yalamayı bırakıp üzerine eğilerek tekrar dudaklarından öptüm, nefesini nefesimde hissederken seni sikmek istiyorum, şimdi o dar deliğinin içinde olmak istiyorum dedim. başını tamam dercesine salladığında geriye çekilip yere uzandım. erem ayağa kalkıp üzerinde ne varsa çıkartıp oda benim gibi tamamen çıplak kaldı. ardından ilerideki vitrinden kayganlaştırıcı getirdi bende o sırada yarağıma prezervatifi taktım. erem kremi önce yarağıma sonra deliğine bolca sürdü. ata biner pozisyon da kucağıma oturup yarağımı eliyle tuttu ve deliğine dayayıp usulca oturmaya başladı. ilk etapta zorlanıyor ve bastırıp geriye çekiliyordu. ben ise alttan sabırsızlanıyor ve yarağımı bir an önce sokabilmek için itekliyordum. o beni frenleyip kontrolü eline alarak yavaş yavaş ve alıştıra alıştıra yarağımı içine alıyordu. nihayet başı içine girdiğinde ben ohh diye inliyor o ise öylece alışması için bekliyordu. kasılan ve kendini sıkan yüz ifadesiyle bana çok büyük diye fısıldadı.

yavaş yavaş kendini bırakırken bende çaktırmadan kendimi ona itekleyerek bir an önce hepsini sokmak onu yarağıma alıştırmak istiyordum. nihayet köküne kadar aldığında biraz dur diye seslendi. daha alışamamış halde bekledikten sonra yavaş yavaş hareket etmeye başladı. kucağımda aşağı yukarı hareket ederken o dar deliğinin yarağımı sıkıca kavramasıyla verdiği zevkle çok sıkısın harikasın devam et hepsini al içine diye inliyordum. erem artık yarağıma alışmış kucağımda temposunu arttırarak zıplamaya devam ederken bende alttan ellerimle kalçalarından tutup ona destek oluyor ve daha sert zıplaması için uğraşıyordum. o zıpladıkça yarağı bir görünüp bir kayboluyordu. aynı şekilde eremin yarağı da hemen önümde eremin hareketlerine göre sallanıyordu. yarağını elimle tutup okşamaya başladım. erem daha da hızlandı. vücutlarımızın bir birine çarptıkça çıkardığı sesler bizim inleyerek çıkardığımız seslerle karışıyor ve odanın her bir yerinde yankılanıyordu. ara ara erem yarağım içindeyken duruyor ve eğilip beni öptükten sonra tekrar zıplamaya kaldığı yerden yarağımı içine almaya devam ediyordu.

bir süre böyle devam ettikten sonra artık kontrolü ele almanın zamanı geldi diyerek eremi hızla kucağımdan indirdim. ben ayağa kalkarken oda ellerini koltuğa koyup dizleri halının üzerinde domalmış, bende hemen arkasında hazır hale gelmiştim. deliği açılmış muhteşem görünüyordu. yaklaşıp yarağımı tekrar deliğe dayayıp hazır mısın diye sordum. o daha evet diye cevap vermeden itekleyip köküne kadar sertçe soktum, avazı çıktığı kadar çığlık atarak bağırırken ben ileri geri yaparak girip çıkmaya başlamıştım. yavaş yavaş lütfen yavaş diye bağırırken ben kendimi kaybetmişçesine sert sert bütün gücümle saldırıyor ve yarağımı köküne kadar sokup çıkartıyordum. bir ara yavaşlayıp yarağım içindeyken durdum, kalçalarını okşayarak bir kaç tokat atarken ne oldu çok mu sert oldu dedim. evet ama güzeldi devam et dedi.

tamam deyip tekrar hareketlenmeye başladığımda o yine acı zevk karışımı çığlıklarını atıyor ve sesi bulunduğumuz odanın her bir köşesinde yankılanıyordu. tempomu düşürmeden sert sert sikiyor ara ara yavaşlayıp tadını çıkartarak yarağımın deliğine giriş çıkışını izliyordum. sonra tekrar hızlanıyor ve olanca gücümle o dar deliğini yarağımla adeta istila ediyordum. bir ara durup yarağımı tamamen çıkardım ve hızla tekrar soktum. ardından tekrar çıkartıp bir kez daha sertçe soktum. bu hareketimi bir kaç kez daha tekrarladığımda erem yalvarır bir ses tonuyla çıkarma, içimde kalsın, devam lütfen diye seslendi. ellerimle kalçalarından tutarak ve güç alarak tekrar derinlere kadar itekledim. ben yine kendimi kaybetmiş bütün gücümle saldırıyor adeta eremin o dar deliğini yırtmak parçalamak istercesine sikiyordum. eremde bundan hem aşırı zevk hemde acı hissediyor ve bu karışık duygularla, yavaş, yavaş, tamam durma devam et lütfen, ohh evet çok güzel, off bir dakika, tamam devam et, off harikasın diye inleyerek çığlıklar atıyordu.

kalçaları yarağımı köküne kadar sokmamı engelliyordu. son bir kaç kez daha girip çıktıktan sonra geriye çekilip hadi dön diye fısıldadım. o koltuğa uzanıp yatarken bende bacaklarının arasına girdim. bacaklarını geriye göğüslerine kadar bastırdığımda yine kalçası önümde havaya kalkmış duruyor genişleyen deliği adeta becer beni diye bana bakıyordu. erem girerken çok acıyor yavaş gir diye söylenirken yine yarağımı deliğine dayayıp itekledim ve köküne kadar soktum. bu kez tamamı içine girmiş ve koca yarak ortadan kaybolmuştu. eğilip eremin dudaklarından öperken yavaş yavaş hareket etmeye başladım. bacakları omuzum da geriye iyice bastırdığım için erem altımda iki büklü adeta katlanmış gibi yatıyor tamamen savunmasız kalan deliği ise istila etmem için bana yol açıyordu.

bir süre yavaş yavaş ileri geri yaparak ereme sürtünürken aynı anda dudaklarından yanaklarından ve boynundan öperek geziniyordum oda saçlarımı ve sırtımı okşayarak bana karşılık veriyordu. kısık sesle hızlanalım mı artık dedim. biraz isteksiz olur diye cevap verdi. o hala iki büklüm altımda yatarken ellerimin ve ayak parmaklarımın üzerine kalkıp şınav pozisyonu aldım. girip çıkmaya başladığımda gittikçe hızlanıyordum. yarağımla köküne kadar girdiğimde bedenim erenin kalçalarına çarparak şak şak sesler çıkarıyor ve hızlandığım tempoma eremin kalçaları aşağı yukarı yaparak istemsiz karşılık veriyordu. bütün gücümle saldırıyor ve sert sert becerirken aldığım zevkle inliyordum. aynı duyguları yaşayan eremde zevk çığlıkları atarak harikasın off bu çok güzel diye bağırıyordu. bu pozisyon en sevdiğimdi, bu şekilde yarağım köküne kadar girip ortadan kayboluyor, ben sertçe girip çıkarken altımdakinin aldığı zevki ve kasılmayı yüz ifadesini rahatça görebiliyordum. buda benim için vazgeçilmez bir zevkti.

hiç bıkmadan uzun uzun dakikalarca, sertçe girip çıktıktan sonra bacaklarım ve bel kemiğimin ağrıdığını hissettim. yavaşlayıp yarağımı çıkartarak geriye çekildim. erem kendini bırakmış nefes nefese adeta titriyordu. yanına uzandığımda oda bana sırtını döndü. tam kaşık pozisyonundaydık yarağım kalçalarına sürterken arkasından sarılıp meme uçlarını hafifçe okşadım boynuna öpücükler kondururken başını geriye bana doğru çevirdiğinde dudaklarından öptüm. sürekli gülümsüyordu. nasıl hoşuna gidiyor mu dediğimde evet ama çok hızlı gidiyorsun biraz yavaş dedi. elimde değil kendimi tutamıyorum o dar deliğin beni benden alıyor dedim.yine kıkırdayarak güldü. hadi tekrar gir o zaman dedi. bir bacağını kendine çekip havaya kaldırdı. bende elimle yarağımı tekrar deliğine dayayıp itekledim.

bacağını elimle havada tutarak arkasından yarağımı iteklerken omuzlarına öpücükler konduruyordum başını tekrar bana çevirdiğini dudaklarından öpüyor, alt dudağını tutup hafifçe ısırarak asılıyordum. uzandığımız koltuk dardı ve çok fazla hareket edemiyordum, bu pozisyonda çok fazla gidemezdim.bir kaç kez daha girip çıktıktan sonra durup geriye çekildim. artık boşalmak istiyordum. ayağa kalktım ve domalmasını istedim. oda ayağa kalkıp ellerini yine koltuğa koyarak önümde domaldı. arkasından bir kez daha o muhteşem deliğine dayadığım yarağımı sertçe köküne kadar soktum, ellerimle kalçalarından ve belinden tutarak güç alıyor, gittikçede hızlanarak girip çıkıyordum. sertçe kalçalarına tokatlar atarak tempomu arttırıyor ve sona yaklaşırken olanca gücümle eremi becermeye devam ediyordum.

boşalacağında haber et diye seslendi erem, tamam deyip hiç hızımı kesmeden devam ederken eremde kendi yarağını okşuyordu. elimi eremin yarağına götürüp okşamaya çalışırken hayır sen beni sik yeter, durma daha sert devam et dedi. geriye çekilip tekrar eremin kalçalarına sarıldım ve kaldığım yerden girip çıkmaya devam ettim. geliyorum diye seslendiğimde eremde eline tükürüp yarağını okşuyordu. bir anda patladım, yarağım eremin içinde boşalırken bacaklarım titriyor ve kasılırken inleyerek bağırıyordum. eremde aynı anda avucuna boşalmış, ikimizde zevkin doruklarına çıkmıştık. ben boşalıp bittikten sonra bir kaç kez daha eremin dar deliğine girip çıktım. ardından geriye çekilip yarağımı çıkardım. prezervatif spermlerimle doluydu.

ereme banyoyu sordum oda yolu gösterdi. banyoya girdiğimizde yanımda duruyor ve bana bakıyordu. prezervatifi çıkartırken ne oldu diye sordum. seni ben yıkayabilir miyim, karın gibi dedi. olur yıka dedim gayet umursamaz bir tavırla, fıskiyeyi eline alıp beni yıkamaya başladı. her yerimi sabunlayıp okşuyor, en çokta yarağım ve taşaklarımda uğraşıyordu. elimi hareket etmeden duş almıştım. daha sonra içeriye geçip oturduk henüz giyinmemiş koltukta çıplak oturuyordum. oda hemen karşımdaydı. birer sigara içip bir süre sohbet ettik. ben ağzını becermek çok güzeldi, harika yalıyorsun, ağzına doyamadım dedim. oda yine kıkırdayarak gülerken yavaş yavaş önüme bacaklarımın arasına kadar geldi.

eliyle yarağımı tutup okşarken bende bunun tadına doyamadım deyip bir kez daha yalamaya başladı. yarağım inik haldeydi ama hissettiğim eremin ağzı, sıcak nefesi ve ıslaklık beni azdırıyordu. erem yavaş yavaş yarağımla oynaşıp yalarken bende onu izliyordum. içimden keşke konyada olsa, canım çektikçe sikerim tam bana karılık yapacak biri diye düşünüyordum. o sırada yarağım sertleşmişti. hepsini al köküne kadar diye seslenirken, titreme sesi duydum neler oluyor diye etrafıma bakarken koltukta pantolonun cebindeki telefonun titrediğini anladım. girerken sessize almıştım. eğilip telefonu aldığımda arayan patrondu. erem bir dakika deyip telefonu açtığımda patron bağırıyor kaç defa aradım nerdesin sen diyordu. ben ereme bir dakika diye işaret ederken erem beni dinlemiyor ve yarağımı yalamaya devam ediyordu.

patrona abi arkadaşla kefedeyiz çay içiyorduk duymamışım aradığını dedim. tamam acele et biraz geç kaldın diye söylenirken, erem yarağımın başını hafifçe ısırdı, ben kendimi kasıp dişlerimi sıkarak patrona tamam abi hemen çıkıyorum diyebildim. telefonu kapatıp yüzüme gülerek bakan ereme canımı acıttın dedim. erem biliyorum bilerek yaptım dedi. bende dişlerimi sıkarak ve hızlı hızlı nefes alıp verirken öylemi demek bilerek yaptın dedim. hızle eremin üzerine atılıp önümde ters çevirdim. yere uzanmış yatarken bacaklarının üzerine oturup önümde duran kalçalarını sertçe sıkarak, demek bilerek ısırdın öylemi dedim. ardından sertçe bir tokat attım. erem çığlık atarken diğer kalçasına da aynı sertlikle vurdum. bir kaç kez sert sert kalçalarını tokatlarken eremde altımda inliyor çığlıklar atarak kıvranıyordum.

hızla üzerine eğilip yarağımı deliğine dayadım ve dudaklarımı kulağına kadar getirip, bende şimdi senin canını bilerek acıtacağım dediğim anda yarağımı içeriye itekledim. erem avazı çıktığı kadar bağırırken üzerinde zıplamaya başladım. yarağımı köküne kadar itekliyor ve bütün gücümle sert sert saldırarak eremin deliğine girip çıkıyordum. öyle ateşli ve heyecanlı bir pozisyondaydım ki kendimi yine kaybetmiş ve eremi adeta parçalamak istercesine beceriyordum. çığlıklarını kesmek için elimle ağzını kapatıyor altımda ezilirken kıvranması beni iyice delirtiyordu. omuzlarına boynuna öpücükler konduruyor kulak memesini emip hafifçe dişliyordum. bu durumda daha fazla dayanamayıp kasılarak ve titreyerek eremin içine boşalmaya başladım. boşalırken sert sert ani vuruşlar yapıyordum. nefes nefese bütün spermlerimi eremin içine bırakmıştım. ardından eremin ağzını kapatan elimi bıraktım daha sonrada geriye çekilerek yarağımı çıkardım. tekrar koltuğu geçtiğimde erem ters dönüp yerde uzanmış bana bakıyor ve yine kıkırdayarak gülümseyerek bu daha güzeldi, tam istediğim şey buydu. iyi ki seni bulmuşum iyi ki seninle karşılaşmışız ne olur bırakmayalım bir birimizi diye söyleniyordu. tamam diye cevap verdim. yalnız bir daha prezervatif olmadan girme olur mu dedi. tamam olur dedim.

ayağa kalkıp artık gitmeliyim geç kaldım duş alıp çıkacağım dedim. oda hızla ayağa kalkarak seni ben yıkayabilir miyim dedi tekrar, şaşkın bir bakışla olur yıka dedim. duş aldıktan sonra üzerimi giyip çıkacağımda yanıma gelip uzun uzun bana sarıldı, ne olur bırakmayalım bir birimizi olur mu dedi. olur diye cevap verdim ve ayrıldık. ardından arabaya binip hızla Konya’ya döndüm.

bir kaç gece internete girmedin, daha sonra facebooku açtığımda 50 ye yakın mesaj geldiğini gördüm, hepside eremden gelmişti. aşkım kocacığımla başlayan ve sevgi sözcükleriyle devam eden, daha sonra aşk şiirleriyle süslenmiş, emojilerle dolu bir sürü mesaj gelmişti. benimle aynı evde yaşamak istediğini hayatının geri kalanını bana kadınlık yaparak geçirmek istediğini falan filan bir sürü sıkıcı mesajlar, resmen bana bağlanmıştı. hiç istediğim bir şey değildi. kırılmasını istemediğimden üstün körü cevaplar veriyordum ama başta söylemiştim. ben seks için buradayım aşk sevgi ve başka şey isteğim dışındaydı. gecelerce bu durumu anlatmaya onu ikna etmeye çalışıyordum. ama o ise tam aksine gidiyor ve benim için yaşadığını ben olmazsam yaşamanın anlamı olmadığını söylüyordu. gözüm korkmaya başladı. bir süre görüşmeyelim sanırım daha iyi olacak dedim ve kapattım. hem internetten hemde telefondan engelledim artık bana ulaşamıyordu. her şey bitmişti.

aradan 2 ay geçmişti ki iş yerinde gece mesaisinde yalnız başıma çalışıyordum. gece yarısı saat 22:00 civarları işim bitmiş bilgisayarda yine sanal alemde gezinmeye başladım. yeni bir arkadaşlık isteği yeni bir mesaj hiç tanımadığım biri sohbet başlamıştı. kendimi çok azgın hissediyordum. konuştuğum kişide tam benim isteklerimi sayıyordu. ateşim başıma vurmuş bu gece biriyle olma isteği gözümü döndürmüştü. konuştuğum kişiye görüşebilir miyiz nerelerdesin dediğimde benim evime yakın bir adres söyledi. aramızda 5 dakikalık bir yol vardı. harika uğrar sevişir oradan eve geçebilirdim. saat gece yarısı 23:30 civarı geliyorum dedim. telefon numarası istediğimde şirket hattı olduğunu söyleyip buradan yaz tarif eder seni karşılarım telefon veremem dedi. iyi tamam deyip düştüm yola verdiği adrese vardığımda 6 katlı bir binaydı. bana mesajda 6. kata gel seni karşılayacağım dedi.

arabadan indim etrafa bakındım, kendi kendime, oğlum manyak mısın, aklını peynir ekmekle mi yedin, şuraya bak eski ıssız bir bina etraf çok sessiz, üstelik doğru dürüst bahçede ışıklandırmada yok, her yer karanlık, bir de karşına kim çıkacak nereye gidiyorsun. yukarıda hırsız mı katil mi var dön geri diyordum.

tekrar arabaya bindim, korkmuştum ama aklım yine sikimin ucundaydı. azgındım çünkü, facebooktan bir mesaj daha geldi, hadi gelmedin neredesin seni bekliyorum dedi. sen aşağıya gel buralar çok karanlık in aşağıya karşıla beni diye yazdım. ben gelemem çünkü çıplağım seni bekliyorum dedi. sihirli kelime “çıplağım” içimden bir ses hadi çık harika olacak diyor, diğer ses b.k yeme başına iş alacan dön evine diyor. tabi ki ben ilk sesi dinledim ve inip 6.kata çıktım. eski ahşap kapı açıldı, kimseyi göremiyorum bir ses gir içeriye diyor, öylece durdum içeride ne var kapının arkasında ne olacak biri boğazıma bıçak mı dayayacak aklımdan bir sürü şey geçiyor, oraya kadar çıktım geride dönemiyorum. usulca içeri bir adım atıp girdim. kapı kapandığı anda büyük bir şok, karşıma çırılçıplak erem duruyor ve yine o alışkın kıkırdayan gülümsemesi.

yeter bu kadar çok uzun oldu isterseniz kalanını 2.bölüm diye yazarım. umarım beğenmişinizdir.