Esmer tenini öpe öpe bitiremiyordum

Aileme bir sürpriz yapmak istiyordum, fakat ne yapacağımı bulamamıştım. Aileme gönderdiğim para haricinde biriktirdiğim paralar 75.000 TL’yi bulmuştu. Annem hep yeni bir ev isterdi, bu evin sıkıntılarıyla uğraşmak istemiyordu artık. Aslında benim de yapacağım en güzel sürpriz onlara yeni bir ev almak olurdu. Elimdeki parayı peşinat olarak verdikten sonra gerisini taksit taksit ödeyebilirdim.

Pazar sabahı Jale’yi aradım ve müsait olup olmadığını sordum. Jale, “Evet, kahvaltıya oturuyordum şimdi, gelsene bir şeyler yeriz!” dedi. Ben de, “Tamam, birazdan oradayım!” dedim ve hemen bir taksiye atlayarak Jale’nin evine gittim. Kahvaltı yaparken Jale’ye taksitle ev alma planımı aktardım. Jale gülümseyerek, “Çok güzel olur, ailene güzel bir sürpriz yapmış olursun, fakat ailen paranın kaynağını sorarsa ne diyeceksin?” dedi.

Ben de, “Vakıfta yaptığım çalışmalardan elime geçen paralarla evin peşinatını biriktirdiğimi söyleyebilirim.” dedim. Jale, “İyi bakalım, benim birkaç tanıdığım arkadaşım var, ev satımlarıyla uğraşıyorlar, Pazartesi okul çıkışında beraber gideriz, bakarız birkaç ev!” dedi. Kahvaltımızı bitirdikten sonra Jale’yle güzel bir gün geçirdik, kimseye telefonumu açmadım ve sadece Jale’yle vakit geçirdim o gün.

Pazartesi sabahı direkt Jale’den gittim okula. Sabahtan derslerim vardı ve öğleden sonra boştum. Derslerime girdikten sonra öğlen Jale beni okuldan aldı ve emlakçı arkadaşına gittik. Güler yüzlü bir adam karşıladı bizi ofisinde ve odasına aldı. Sohbet ederken kahvelerimiz geldi ve kahvelerimizi içerken ben konuya girdim. Aradığım evin özelliklerini söylediğimde, emlakçı birkaç dosyaya baktı ve “Tamam, sizin istediğiniz türde 2-3 tane ev var elimde. Dilerseniz gidip bakalım?” dedi.

Kahvelerimiz bitince kalktık ve arabasına binerek evleri gezmeye başladık. İlk gezdiğimiz ev çok pahalıydı ve taksitleri benim ödeyebileceğimin çok çok üzerindeydi. Jale bana destek çıkacağını söylese de kabul etmedim. İkinci ev ise şehrin çok dışındaydı, annem komşularla sohbet etmeyi ve arkadaşlık kurmayı severdi, fakat buralarda çok kişi yoktu, o yüzden bu evi de pek istemedim. Son gezdiğimiz ev ise tam istediğim gibiydi. Hem şehrin içindeydi, hemde fiyatı uygundu. Bu evi almak istediğimi söyledim.

Gerekli işlemleri birkaç gün içinde hallettik ve ben de 2 sene taksitle evi almış bulundum. Emlakçı Jale hanımın tanıdığı olduğundan da taksitleri düşürebildiği kadar düşürdü ve 2 sene gibi uzun bir zamana böldü. Yeni eve şimdilik eski eşyaları taşıttırdım, fakat en kısa zamanda onları da yenileyecektim. Yeni evimin adresini kimseye vermedim tabii ki, oraya gelmeye kalkarlarsa, ben evde olmadığımda annemle karşılaşırlar ve büyük bir felaket olurdu benim için. O yüzden oranın adresini sadece Jale biliyordu. Yeni ev Jale’nin ve Handan’ın evine göre biraz küçük, fakat ortalama evlere göre gayet büyük ve lükstü. Dubleks, müstakil bir evdi.

O haftayı ev işleriyle uğraştığımdan dolayı kimseyle geçiremedim. Fakat artık para gerekiyordu, o yüzden okula raporumu vererek sadece kendimi işe yoğunlaştırdım. Pazartesi sabahı ilk olarak Naz’la sözleştim. Fakat çok erken bir saate sözleşmiştik. Saat 06:00 gibi onun evindeydim. Naz sabah 9:00’da okula gidecekti ve ondan sonra vaktinin olmadığını söyledi. Naz üzerinde pijamalarıylaydı daha, yeni uyanmıştı ve saçları hafiften dağınıktı. Bu hali daha sexydi. Ben içeriye girince, Naz, “Ben saçlarımı düzelteyim.” dedi. Fakat ben elinden tutarak, “Dur, bozma hiç kendini, bu halin daha güzel!” dediğimde Naz güldü.

Elinden tutarak kendime doğru çektim ve beline ellerimi dolayıp dudaklarına yapıştım, koridorda öpüşüyorduk. Naz gözlerini kapattı ve kendini bana bıraktı, ben de onun dudaklarını adeta yiyiyordum. Naz’ı kaldırdım, ayaklarını belime doladı ve öpüşe öpüşe odasına doğru gittik. Kapıyı açtım ve yatağına bıraktıktan sonra üzerimdeki tişörtü çıkarttım. Sadece kot pantolon ile kalmıştım önünde ve yine dudaklarına yapıştım. Bu arada pijamasının üzerinden kalçalarını okşuyordum, sımsıkı kalçalarını sıktıkça sıkasım geliyordu.

Naz’ın boynuna doğru indim, esmer tenini öpe öpe bitiremiyordum. Pijamasının üst kısmını çıkarttığımda sütyeniyle kaldı karşımda. Sütyenini kendi çıkarttı ve kenara attı. Göğüslerini okşayarak yavaşça aşağıya doğru inmeye başladım. Göğsünün birini ağzıma aldım ve emmeye başladım, Naz da inliyordu. Naz’ın göğüs uçları iyice dikelmeye başladı. Emerken Naz kendinden geçiyordu adeta, vücudunu bana sürterek kendisini sikmem için mesaj veriyordu. Göğüslerinden alt tarafına doğru geçtim, pijama takımının altını tuttuğum gibi aşağıya indirdim ve ayaklarından çıkarttıktan sonra kırmızı külotuyla kaldı karşımda.

Külotunu da indirdim aşağıya, hafif tüylenmeye başlayan amını dillemeye başladım. Naz sulanmıştı, çok geçmeden de sular seller gibi orgazm olmaya başladı. Sabah sabah orgazm olmak keyfini yerine getirmiş ve uykusunu açmıştı. Naz daha aktifleşmeye başlamıştı sevişmemizde, bir dirseğiyle yataktan destek alırken diğer eliyle başımı amına doğru bastırıyordu. Sikim pantolonumun içinde patlayacak gibi oluyordu, uzun süredir sikişmememden dolayı acayip azmıştım. Amını yalamayı bırakarak ayağa kalktım. Kot pantolonumu çıkarttım, boxerimi ben çıkartmadan Naz aşağıya indirdi ve kemik gibi olmuş sikimi ağzına aldı.

Naz ellerini kullanmıyor, sadece ağzıyla git gel yapıyordu, iki eli bacaklarımdaydı ve tutunuyordu. Sikimi o kadar istekli yalıyordu ki, akan sıvılarımdan dolayı acayip sesler çıkıyordu ağzından. Naz’a 10 dakika kadar sikimi yalattırdım, ilk postamı ağzına atacaktım ve ikinci postamda daha uzun sikecektim Naz’ı. Planladığım gibi de oldu ve 10 dakika sonunda ağzına boşaldım. Tüm döllerimi yuttu ve gülümseyerek suratıma baktı. Naz benim dinleneceğimi düşünerek kendisini yatağa sırt üstü attı, fakat benim dinlenmek gibi bir niyetim yoktu. Naz’ın bacaklarından tutarak iki yana ayırdım ve hafiften inmeye başlayan sikimi amına yanaştırdım.

Tam sokacakken, Naz biraz sıkılarak, “Ben… Adet oldum da…” dedi. Ben de, “Tamam, o zaman arkadan yaparız. Hemde senin götünün tadına bakarım!” dedim. Naz, “Ben daha önce arkadan yapmadım, acımaz değil mi?” dedi. Onu rahatlatmak için, “Acımaz, sen kendini sıkmazsan hiç acımaz!” dedim ve elinden tutarak hemen pozisyonunu değiştirdim, dizlerinin üzerinde yatakta domalmış bir pozisyona getirdim. Eğilerek göt deliğini dillemeye başladım. Naz keyiflenmiş olacak ki, inlemeye başladı ve “Imhh, çok zevkli!” diyerek zevk aldığını belli etti. Amını da okşuyordum. Amı da tekrardan sulanmaya başlamıştı ve 2. Sefer orgazm oldu.

Naz’ın göt deliğini abartısız 10 dakika kadar yaladım. İyice gevşemişti kasları ve şimdi esas kısıma gelmiştik. Ayağa kalktım ve parmağımı göt deliğine soktum. Biraz irkildi, fakat ben saçlarını okşayarak, “Hiiştt, aşkım sakin ol. Acımayacak, bana güven!” diyerek onu sakinleştirmeye çalıştım, parmağımla git gel yapıyordum göt deliğinde. İyice genişlemişti ve parmağımı çıkartınca, “Şimdi kasmak yok kendini, tamam mı?” dedim. Naz (Tamam!) anlamında kafasını salladıktan sonra sikimi göt deliğine bastırdım ve kafasının bir bölümü girdi. Naz bir anda çığlık atınca, kenardan külotunu aldım ve ağzına tıkıştırdım.

Naz’a, “Külotunu ısır aşkım, birazdan tüm acı geçecek!” dedim. Naz ağlar gibi inleyerek benim sokmamı bekliyordu. Kafasını soktuğumda bir süre bekledim. Naz sakinleşmeye başlamıştı, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu halen. Bastıra bastıra yarısına kadar geldiğimde, Naz ağzındaki külotu çekerek, “Aşkım dayanamıyorum, lütfen çıkart!” dedi. Ben de, “Aşkım yarısına kadar geldim, şimdi çıkartırsam senin için daha zor olur!” dedim ve onu iyice cesaretlendirmeye çalıştım. Devamını sokmadan gir çık yaparak göt deliğini alıştırmaya çalışıyordum. Emindim, Naz biraz alıştıktan sonra götten yemeyi de sevecekti, fakat ona biraz zaman lazımdı. Göt deliğini iyice alıştırdıktan sonra kalan yarısını da soktum, fakat bu sefer o kadar abartı bir çığlık atmadan düzgünce bekledi benim sokmamı.

Köklemiştim artık ve hızımı kademeli olarak arttırarak sikmeye başladım götünü. Naz da inliyordu ve elini arkaya atarak bacağımdan destek alıyordu. Amını da okşuyordum sürekli. Suları yatağa akmaya başladı, kalçasındaki sızıdan pek anlamıyordu, fakat mükemmel bir zevk almıştı, suları resmen yatağı ufak bir gölete çevirmişti. 15 dakika sonra içinden çıktığımda kendisini yatağın üzerine yüz üstü attı. Küçücük göt deliği bu sefer şişe kapağı kadar açılmıştı ve ben de o manzarayı seyrederek kalçalarının üzerine boşaldım. Naz ise tam 3 kez orgazm olmuştu bu sevişmemizde. İkimiz de çok iyi rahatlamıştık.

Saat 07:30’a geliyordu, güneşin ışıkları yeni yeni odaya vurmaya başlamıştı. Yanına uzandım Naz’ın ve bir süre dinlendim. Bu arada farkında olmadan 10-15 dakika kestirmişim. Naz’ın dürtmesiyle uyandım. Naz gülerek, “Hadi kalk!” dedi. Ben uyurken duş almıştı bile ve saçlarını kurutuyordu. Kalktım ve duşa girip hızlıca yıkandım. Soğuk su beni iyice açmıştı. Naz altına tayt pantolon, üzerine ise dar bir tişörtt giymişti. Ben de yerdeki kıyafetlerimi aldım. Naz cebime bir şeyler sokuşturup gülümsedi. Büyük ihtimal para koymuştu. Giyindikten sonra kahvaltıya oturduk. Naz pratik şekilde kahvaltıyı hazırladıktan sonra yemeye başladık.

Hamarat bir kızdı da, diğer zengin kızları gibi hizmetçisine yemekler yaptırmıyordu. Kendisi de oldukça becerikliydi. Kahvaltımız bitince evinden çıktık. Beni bırakmayı teklif etse de, benim için yolunu değiştirmesini istemedim, “Ben taksiyle giderim.” dedim. Naz gülümseyerek, “Tamam o zaman, sonra görüşürüz!” dedi ve arabasına binerek gitti. Ben de ordan çevirdiğim bir taksiye binerek kendi evime geçtim…