İçimdeki Orospu! (Canan 21 Y. İstanbul)

Sosya medyada paylaş:

Selamlar. İsmim Canan, Üniversite 3. sınıftayım. 1.69 boyunda, 54 kiloda, beyaz tenli, ortalama büyüklükte ama biçimli göğüslere sahibim, kalçalarım biraz ufak diyebilirim ve sarışınım. Ailem Ankara’da yaşıyor, ben de Üniversite için İstanbul’dayım. Rahat bir ailede büyüdüğüm için İstanbul’a alışmam zor olmadı. Üniversite süresince sürekli erkek arkadaşlarım oldu, en uzun ilişkim de yaklaşık 5 ay sürdü. Bekaretimi ise 1. sınıftayken ilk çıktığım çocuğa vermiştim.

Bu ders yılının başında Emre isimli erkek arkadaşım oldu. Emre seks konusunda çok iyiydi. Düzenli spora giden, 1.80 boyunda ve yapılı biriydi. Onunla hiçbir zaman ciddi düşünmedim, ama iyi anlaşıyorduk. Yine bir akşam Emre’yle dışarıda buluştuk, birşeyler yedikten sonra Bara gidip içmeye başladık. Üzerimde diz üstünde biten siyah bir elbise vardı. Bardaki yüksek sandalyelerde oturuyorduk. Emre’yi kışkırtmak için bacak bacak üstüne atıp, bacağımı sallarken sürekli onun bacaklarına değdiriyordum bacaklarımı. Biryerden sonra o da yavaş yavaş bacaklarımı okşamaya başladı ve beni çok özlediğini söyledi, bu aramızda birbirimizi arzuladığımızda kullandımız şifre gibi birşeydi. Ben de, “O zaman bu gece sana mı gidiyoruz, bana mı?” diye sordum. Emre, “Bana gidelim!” dedi.

Barda birkaç saat daha içip oynaştıktan sonra kalkıp, taksiyle Emre’nin evine gittik. Emre’nin birde ev arkadaşı vardı, Sercan, içine kapanık, sessiz birisiydi. Eve girdiğimizde Sercan Laptopunda birşeyler oynuyordu. Sercan’a selam verip biz direkt Emre’nin odasına geçtik. Kapıyı kapatır kapatmaz Emre beni yatağa uzatıp üzerime atladı, her yerimi okşayıp öpmeye başladı, ben de kendimi onun kollarına bıraktım. 5 dakika öpüşüp elleştikten sonra elbisemi ve sütyenimi çıkarmış, sadece külotumla kalmıştım. Emre’yle yer değiştik, onu yatağa yatırdım, tişörtünü çıkardım, pantolonunun düğmesini açıp Boxerinden yarrağını çıkardım. Yarrağı sertleşmişti bile. Yarrağının başına önce küçük küçük öpücükler kondurup sonra emmeye başladım. Yarrak emmeyi çok seviyorum, kendimden geçmiştim emerken…

Emre, “Ben hazırım artık, biraz daha devam edersen boşalırım!” dedi. Yarağını ağzımdan çıkarıp, “Beni boşaltmadan boşalırsan birdaha nah görürsün saksoyu!” dedim. Yataktan fırladı, beni yatırıp külotumdan kurtardı. Birkaç dakika amımı yalayıp, amıma yarrağını sürtmeye başladı. Elimi atıp yarağını yakaladım ve amımın girişine hizalayıp yavaş yavaş içime aldım. İşte özlediğim şey buydu…

Emre amımda hızlandıkça iyice keyiflenmeye başladım. Bir süre sonra yarrağını amımdan çıkartıp, domalmamı söyledi. Hemen domaldım. Amıma tekrar sokacakken durdurdum, prezervatif takmasını söyledim. Biliyordum ki fazla dayanamayıp birazdan boşalacaktı, hamile kalmak istemiyordum. Emre çekmeceden prezervatifi alıp geldi. Bana uzattıp, “Sen takar mısın?” dedi. Paketi açıp, prezervatifi yarrağının başına geçirdim, zorlayarak ta olsa hepsini taktım. Prezervatifli yarağını biraz daha yalayıp yine domaldım. Hemen soktu amıma ve hızlı hızlı sikmeye başladı…

Ben de keyiflenince, gaza getirmek için, “Parçala beni, sik beni, döşe erkeğim!” diye bağırmaya başladım. Emre, “Sessiz ol, Sercan’ın içerde olduğunu unutma!” dedi. Tam o sırada orgazm oluyordum, kendimi tutamayıp çığlık attım. Emre ağzımı kapatmaya çalışıyordu. Emre de boşalmaya başlayınca yavaşladı, ben ise orgazm etkisinden yeni çıkıyordum, yatağa gömüldüm. Emre’nin boşalması bitince üzerimden kalkıp yanıma yattı. Ne kadar sesli bağırdığımı sessizlik olunca farkettim.

“Duymuş mudur bağırdığımı?”

“Kesin duymuştur, hatta şimdi 31 bile çekiyor olabilir!”

“Hadi ya! Yoklukta mı yoksa bu ara?” 🙂

“Yoklukta, ama ne yokluk!”

“Neden?”

“Hiç kız arkadaşı olmamış, bakir daha!”

“Söyleseydin birkaç arkadaşımla tanıştırırdık!”

“Boşver, bize mi kaldı çocuğu milli yapmak!”

Sercan’ın bakir olduğunu öğrenmek ve bizi dinleyerek 31 çektiğini düşünmek beni heycanlandırmıştı. Emre, “Hadi uyuyalım!” deyip pikeyi üstümüze çekti, bana sarıldı. Onu öpüp, “Bu gece bu kadarcık mıydı yani?” dedim, daha doymamıştım. Emre sabah erken kalkacağını ve çok yorulduğunu söyledi. Bir saat kadar uyumaya çalıştım, ama uyuyamadım. Emre ise çoktan uykuya dalmıştı.

Yataktan kalkıp, sigara içmek için salona gitmeye karar verdim. Altıma külotumu giyip, üzerime elbisemi geçirdim. Çantamdan bir sigarayla çakmağımı alıp odadan çıktım. Sercan halen salonda bilgisayar oyunu oynuyordu. Hınzırlık yapmak gelmişti bir kere aklıma. Çıldırtmak istiyordum Sercan’ı. Sigaramı yakıp yanına oturdum. Benim sigara içtiğimi görünce, “Yenge sehpadaki paketimden bana da birtane verir misin?” dedi. Ne oynuyorsa artık, ellerini klavyeden, gözlerini de Laptopun ekranından ayıramıyordu.

Ben de, “Yenge mi? Ne yengesi canım!” deyip, bir fırt daha çektiğim sigaramı onun dudaklarına koydum. Sonra da onun paketini alıp kendime yeni bir tane yaktım. Sercan çok şaşırmıştı bu hareketime. Bacak bacak üstüne atıp bacağımı bacağına değdirmeye başladım. Ama Sercan denen inek halen gözlerini oyundan ayırmıyordu. Laf atmaya başladım, “Ne oyunu bu? Bu ne? O ne? Şu ne?” gibisinden şeyler soruyordum. Sercan yarım yamalak cevaplar veriyordu. Bu tutumu sinirimi bozdu, istediğim ilgiyi göremiyordum, yanından kalkıp karşısındaki koltuğa oturdum.

Bacak bacak üstüne atmış, sigaramı içiyordum ki, Laptop ekranının üstünden kaçamak şekilde bacaklarıma baktığını gördüm. İçimden (Hah işte böyle yola gel inek!) dedim. Bacaklarıma bakması hoşuma gitmişti, bacağımı öbür bacağımın üzerinden indirip, bacaklarımı hafifçe ayırarak güzel bir frikik vermeye başladım. Kaçamak bakışları iyice arttı. Hatta bacak arama bakmaktan kendisini oyuna veremez olmuştu. Oyunu bitince kalktı, bilgisayarı kapatıp, odasına bırakıp geldi.

Emre’yi sordu. “Emre uyudu. Beni de uyku tutmadı kalktım, belki muhabbet ederiz falan diye senin yanına geldim, ama sen de Maşallah çok misafirperver çıktın!” dedim imalı şekilde. Sercan mahçup bir şekilde, “Yok yenge oyundaydım…” falan dedi, yanıma oturdu bir sigara yaktı. “Versene bana da!” dedim, paketi uzattı bir sigara da ben yaktım. Havadan sudan konuşurken koltukta frikik verecem, dekolte gösterecem diye kendimi hırpalıyordum. Sonunda amacıma da ulaşmıştım, Sercan kaçamak bakışlarla bacaklarım ve gögüs dekoltem arasında kaybolmuştu. Sercan’ın önündeki kabarıklık iyice belirginleşmişti ve saklamaya çalısıyordu.

Konuyu daha derine götürmeye çalışıyordum, ama olmuyordu. En son aklıma kıyafet sormak geldi. Sercan’a, “Bu elbiseyle uyayamam ben, Emre de uyuyor, şimdi uyandırmayım onu, yarın erken kalkması gerekiyormuş. Sende bana uyacak, pijama niyetine bir tişörtle bir şort varsa versene!” dedim. Sercan, “Tabi yenge, bakayım hemen!” diyerek kalktı odasına gitti. Ben de hemen arkasından gittim. Dolaptan bir tişört ve birde şort verdi, “Olur mu bunlar?” dedi. “Olur olur!” dedim, hemen orda tişörtü elbisenin üstünden giydim, sonra da elbisenin askılarını düşürüp altımdan çıkarttım elbiseyi. Üstümde tişört, altımda da külotumlaydım. Sercan beni öyle görünce, “Pardon yenge…” diyerek hemen arkasını döndü.

Tişörtü çekiştirip düzelttim, tişört büyük geldiği için elbise gibi olmuştu. Sercan’a, “Bu yeter bana, zaten elbise gibi oldu, baksana!” dedim. Döndü baktı, “Evet yenge elbise gibi duruyor, ama sen bilirsin, istersen şortu da giy…” dedi. “Yok canım, hava zaten çok sıcak, hem yabancı da yok zaten evde, nolacak ki!” dedim. Yine salona geçtik, oturduk. Yine elimden geldiğince frikik veriyor, göğüslerime ve külotuma kadar gösteriyordum. Havadan sudan muhabbet ederken Sercan’ın önünüdeki kabarıklık iyice saklanmayacak hale gelmişti.

“Emre’yle biraz gürültü yaptık, rahatsız olmamışsındır umarım?”

“Ne gürültüsü yenge, ben duymadım hiç, kulaklık takılıydı! Kavga mı ettiniz Emre’yle?”

“Kavga etmedik, ama tartıştık!”

“Hayırdır, noldu yenge?”

“Erkenden yatıp uyumasına kızdım! Sözü vardı bana da!”

“Ne sözü vardı yenge?”

“Dışarıdayken en az 3 diyordu, eve geldik 1.den sonra yattı uyudu!”

“Anlamadım yenge?” (Yüzü kızarmıştı!)

“Salağa yatma Sercan! Neyden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun!”

Başta amacım sercanı kudurtup beni düşünerek 31 çekmesini sağlamaktı, ama bana yüz vermeyişi ve saflığı çıldırtmıştı beni. Nasıl bu kadar saf olabiliyordu anlamadım. Yanına yaklaşıp, elimi önündeki kabarıklığa attım ve “Bakir olduğunu biliyorum, bu gece seni bakirlikten kurtaracam!” dedim. Sercan’ın ağzı kilitlenmiş gibi hiçbir şey söylemiyordu. Elinden tutup kaldırıdım, odasına götürüp kapıyı kapattım. Sercan’ı yatağa ittim. Başucuna dikilip üstümdeki tişörtü çıkartıp göğüslerimi serbest bıraktım. Sercan halen şaşkın şaşkın bakıyordu. Biraz eğilip, “Dokunmak ister misin?” dedim. Çekinerek ellerini göğüslerime attı, ama sadece dokunuyordu. “Biraz okşa, sık onları!” dedim.

Göğüslerimi biraz okşattıktan sonra Sercan’ın eşofmanını indirirken, “Anlat bakalım, bugün bizi dinleyerek 31 çektin mi?” diye sordum. “Çektim yenge… Çok bağırıyordun, çok tahrik oldum…” dedi. “Sen de beni öyle bağırtmak istemez misin?” dedim. Yine birşey demeden öylece kaldı. Çadırı kurmuş Boxerinden yarrağını dışarı cıkardım. Tam tahmin ettiğim gibiydi, orta boylarda, kıpkırmızı kesilmiş, taş gibi yarrağı vardı. Elimi attım yarrağına, “Onu emmemi ister misin?” dedim. Sadece kafasını sallayabildi.

Eğilip birkaç ıslak öpücük kondurdum yarrağının başına. Sonra başından başlayarak emmeye başladım, başının hepsini ağzıma aldım. Sonra ağzımdan çıkarıp büyük bir tükürük bırakarak başını ıslattım, elimle tükürüğü dağıttım, biraz sıvazladıktan sonra yeniden ağzıma aldım. Gözüm kesiyordu, yarağının hepsini ağzıma alabilirdim.

Birkaç deneme yaptım. Yavaş yavaş daha derine alıyordum. Tam yarıya gelmiştim ki, Sercan kafamı tuttu, “Yenge, yenge!” diye inlemeye başladı. Ağzımda yarrağının kasılmaya başladığını hissettim, boşalacaktı. Yarağını daha derine aldığımda, kasıla kasıla tüm döllerini ağzıma boşalttı. Hepsini eme eme içime çektim, sonra da yuttum.

Yarrağı ağzımdan çıkartıp Sercan’a baktım. Sercan, “Özür dilerim yenge… ilk defa oluyor ya, bilemedim…” dedi, kızacağım diye korkmuştu. Doğrulup dudaklarından öptüm ve “Korkma aşkım, olur öyle ilk seferlerde, ama amcığı kaçırdın bu gece!” dedim. Yarrağına bir öpücük daha kondurdum, elbisemi alarak, Emre’nin odasına gidip, Emre’nin kollarına girdim.

Bu Sercan’a yaşattığım ilk tecrübeydi ve benim de içimdeki orospuyu keşfim yeni başlıyordu 🙂