Namusumu kaybettim!

Sosya medyada paylaş:

Merhaba sevgili okuyucular.Başımdan geçenleri kimseyle gerçek hayatta paylaşmadım, çekindim. Burada yazmayı isteme sebebim okunmaktan çok aslında kendimi rahatlatmak. Mümkün olduğunca isim belirtmeden yazacaklarım maalesef gerçekte yaşamış olduklarımdır. 24 yaşımda evlendim. Şu an 30 yaşımdayım, eşim32. Henüz çocuğumuz yok, daha da 3-4 yıl daha erteledik.

Eşimle uzak akrabayız, çocukluğumuzdan tanışırız. Benim evlenmeden önce bir kez sevgilim oldu. Sevgilimle çıplak olduk ama hiç cinsel birleşme yaşamadık. Hayatımdaki ilk ve tek erkeğim evlendiğimde kocamdı. Cinselliği birbirimizde keşfettik, hem kendi vücudumuzu hem karşı cins vücudunu tanıdık. Seksin çeşitlerini denedik; beğendiğimiz oldu beğenmediğimiz oldu. Genel olarak uyumluyduk.

ilk 3 yılımız böyle geçti. Hiç bir zaman bağıra çağıra sevişmedik ama bence bir sorun da yoktu. Cinsel birleşme ile orgazm olmadım hiç, ancak bunu dert etmedim. Eşim oral yolla boşalttı beni yeri geldiğinde. Bazen de mastürbasyon yaparak gerginliğimi aldım. Herkes yapar sonuçta. Fakat 3 yılın sonunda o erkeklerde olan kompleks eşimi de sardı sanırım.

Güzel miydi, hoşuna gitti mi, tatmin oldun mu, boşaldın mı, neden boşalmadın soruları dönmeye başladı. Önceleri acaba ne yapsak sen boşalırsın cinsel birleşme ile gibi konular açtı. Birgün bu sorunu-ki bana göre önemli değildi- detaylı anlattırdı bana. Başlangıçta çok heyecanlanırım, azarım doğru, çok da ıslanırım, hem de çok. Ama bu ıslaklık aslında handikapım.

Çünkü eşim içime girdiğinde o kayganlıkla boşluk hissi doğuyor, yok gibi oluyor içimde. Bunları anlattım.Bizim zevk alan sinir uçlarımız yukarıda, işediğimiz yerde, klitoris denen yerde. Birleşme anında o bölüm hiç hareketlenmiyor dedim. Kocamın organı içimdeyken ben anlamıyorum içimde olduğunu o zamanda ne boşalma oluyor ne orgazm. Tüm bunları anlatınca zaman içinde eşimde yetersizlik düşünceleri oluştu. ben öyle penis boyları konusunda tecrübeli yada meraklı biri değilim.

Ama işte eşimin penisi bir sigara kadar veya az daha uzun . sonuçta ben1,58im, eşim 1,69. Eşimin peniside boyuna uyumlu duruyor, büyük diyemem, ama küçük de diyemem. Eşim ise bu konuda biz sevişirken başka erkeklerden büyük organlı erkeklerden konuşur oldu. Beni başkasıyla zevkle sevişirken hayal ettiğini filan anlatır oldu. Hiçbir zaman yanıt vermedim. Bu konuşmaları zamanla önceleri tatillerde sonraları istanbulda açık giyinmemi, vücudumun başkaları tarafından görünmesini istediğini ve cesaretlendirme çabaları takip etti. ben;” olur mu hiç” dedikçe bana “ne olacak sanki, kocan yanında, kimden çekineceksin” gibi şeyler söyledi. Bu öyle bir şeyki sanki normalmiş gibi hissediyor insan.

Yani bu konular konuşuldukça, yaşanmaya başladıkça, heyecanlar hissedildikçe yaptıklarımız kötü değilmiş zannediyordum. Tatillerde yabancı erkeklerin vücudumun açılan yerlerine bakmaları, eşimin yanımda aç göğsünü, külodunu göster, bacağını aç gibi sözleri ile beni izleyen yabancılarla bakışmak, onlarla eşimin yanında göz göze gelmek gülüşmek gerçekten çok heyecanlıydı. Daha sonra belki yazarım yine burada ama tekne gezileri, otel saunaları, plaj, cafeterya, avm mağazalarında defalarca eşimin tatlı gibi görünen baskılarıyla teşhircilik yaptım. Hep yanımda eşim olduğu için çekinmedim, o heyecanlar beni de hep azdırdı.

hep daha istekli seviştik. gelgelim orgazm olmamam, sadece beni yaladığında boşalmam başka turlü penisiyle beni zevklendirememesi konusu değişmedi. Beraber evde porno film izletmek istedi eşim ama midem bulandı hep. Bir gün “bi sevgilin olsa kıskanmazdım “dedi. Kızdım tabii “sende gurur yok mu vs vs “dedim. eşim de “bu konuda gurur olmazki, evli barklı kadınsın kim ne diyebilir” gibi sözlerle hep bu berbat isteklerini doğalmış gibi gösterdi. Başka erkeklere vücudumu teşhir etmek çok rahat yaptığım bir şey olduğu için erkeklere karşı çekingenliğim hiç kalmamıştı. Ama bir yandan da özel olan şeylerimi kaybetmek çok korkutuyordu beni.

Eşim sanki ince bir planı işler gibi beni hep başka bir erkeğin yatağına sokmayı aklıma sokmaya çalıştı. Kim olacağını nasıl olacağını planlıyor bana soruyordu. Hep olmayacağını söyleyip hayal kurduğunu söyledim. inanın sevgili okuyucular ne başka erkek ne başka penis ne güçlü erkek hayali kurdum. İyi kötü elimdekiyle idare ediyordum. İnternetten olmaz, arkadaş olmaz, tanıdık olmaz, uzaklarda olmaz, yakında olmaz diyerek aylarca planlar yaptı. Plan yaptıkça benimle hep arzuyla sevişti. Eşimin o hali o istekli arzulu hali benimde çok hoşuma gidiyordu.

Neredeyse adet dönemlerim hariç haftada 4-5 kez sevişip seks yapıyorduk.Ama hiç bi zaman beni tatmin edememesi hep eşimi kemirdi. Bir gün eşim eve gelince dediki: “buldum, bir arkadaşının, arkadaşının da arkadaşı hatta tanıdığı bir ajans veya aracıdan para ile kadın ayarlatırmış. yani seks yapmak için” eeee dedim “seni de böyle bir kadın olarak o adamla bir araya getiririz” dedi. ” buluşursunuz ve canın ne istiyorsa yaparsın” dedi. Sevgili okuyucular inanın o an başımdan kaynar sular döküldü. Bir fahişe veya eskort gibi bir yabancıyla buluşmak, namussuz olmak aklımı çok fena yaptı. Evet bunları konuşmak heyecanlı olabiliyor, ama fantezi olarak kalacak şeyler bunlar. Gerçeğini normal bir evli kadın nasıl yapar. Tabii itiraz ettim. Daha neler, ben bişey istemiyorum ki dedim.

Eşim ” ya dedi yanlış anlama, heyecanlı olacak dedi. Buluşursunuz, oturursunuz, hoşuna gitmez canın yapmak istemezse kalkarsın dedi, ama düşünsene yabancı bi erkekle baş başa kalman bile başlı başına bizi nasıl heyecanlandırcak”. Evet doğru böyle şeyler, teşhircilik, bakışmalar filan çok heyecanlı oluyordu, yemek yemek birlikte bir yabancıyla takılmak da heyecanlı olabilirdi. Ama seks yabancıyla seks yapmak, yazması kolay fakat yapılması hem ahlaka hem mantığa aykırı bir şey. Ben hayır dedikçe haftada iki üç kez eşim, o adamla en azından buluşmamın çok tahrik edici olduğunu, bunun onu çok etkilediğini hep anlattı. Öyle ki bir yemekten ne çıkar ki konusuna kadar indirgendi. sonunda kabul ettim. Kabul ettiğim andan itibaren korku heyecan panik şehvet tahrik olma hep bu duyguları aynı anda yaşadım.

Kocamı boynuzlama düşüncesi ama onun bilgisi olması fakat namusumun önemi kafamda karışık hisler yarattı. Bir cumartesi gecesi randevu ayarlandı. Taa avcılarda otoban yanı bir otelde. Bize uzak olması yine de iyiydi.Eşime otele bırakacak ben arayınca beni alacaktı. O cumartesi öğleden sonra hazırlandım. Hatta hazırlandık. Eşim çocuk gibi mutluydu bir çamaşırı giyip çıkarıp ötekini, bir kıyafeti sonra diğerini giydim.Sonunda fazla açık olmayan askılı, eteği diz üstü, toplantı ve düğünlerde giydiğim yeşil elbisemi giydim.

Sade bir makyaj yaptım. Manken değilim ama vucdumu beğenirim. Yüzüm çok guzel olmasa da vucut hatlarım bence guzeldir. Ben hazırlanırken eşim heyecanla izledi, wc de iki kez masturbasyon yaptı. Onu hiç görmemiştim masturbasyon yaparken. Onun o hali bile beni çok heyecanlandırmıştı. Sonunda arabamıza binip otele gittik. Kalbim gümbür gümbür atıyordu. Otelin dış kapısında arabadan indim, eşim telefonumu bekleyceğini söyleyerek arabadan inmeden devam etti. Ben otel merdivenlerinden çıkarken adam kapıda bekliyordu. Beni tanıdı. Belli ki ya tarif edilmiştim ya da içgüdüsü kuvvetliydi. “hoş geldin” dedi otelin kapısında karşıladı, elimi öptü.

Uzun boylu, geniş yapılı takım elbiseli temiz traşlı çok özenli bir beydi. Sanırım 40-45 yaşlarındaydı. Yakışıklı diyemem, sert yüz hatları vardı ama oldukça kalıplı yapılıydı. Ben sonuçta 1,58im, eşim 1,69 boyunda. Adam ise 1,80den uzundu. O Kontrast insana farklı bir his veriyor. Otelin lobisinden restaurantına geçtik. Masada sandalyemi tuttu, ben oturana kadar bekledi.Çok kibar çok nazik beyefendiydi gerçekten. Benim ise ellerim bile terliydi heyecandan. Yemeğimizi sipariş ettik, karşılıklı oturduk. Önce kısa konuşmalar, havadan sudan sonra yemek gelince ülkeden,ailelerden konuştuk. Evli olduğumu söyledim, hiç uzatmadı, “çok kişi var bu işi yapan” dedi ” canını sıkmma” dedi. o an diyemedim ben fahişe değilim.

Değilim desem ne diyecektim. Eşim pezvnk mi diyecektim. Adam işini anlattı, hayatını anlattı, anladığım kadarıyla çük kültürlü varlıklı biriydi.Hırsları aşırılıkları olan biri değildi. İyi eğitimli aileden varlıklı ama iyi işi olan biriydi.Az gülüyordu ama gülünce çok tatlı oluyordu. O sert yüzü yumuşyordu. O güldükçe ben de rahatlıyordum. 8den 11 e kadar yemek masasında oturduk yedik içtik sohbet ettik alkol almadan çok guzel sohbet ettik. Konuhiç bi zaman sekse gelmedi.

Hiç acelesi olmayan sakin biriydi. O anların tadını keyfini çıkardık. Yemek bitince de “dışarı çıkalım ” dedi. Otelin arkasında havuz vardı. Havuz başında masalar. Bir masaya oturduk. Gece çok guzeldi. Su, ışıklar, gökyüzü, yıldızlar. Şarap içelim dedi. Sevmem ama itiraz etmedim. Şarabı seçti. Böyle toprak kokulu,üzüm tadı veren guzel bi kırmızı şaraptı.Ben rahatladıkça şakalaryaptım. Her esprime güldü. O sert bakışlı adam samimi bir arkadaşa dönüştü. saat 1 gibi ışıklar kapanınca havuz kısmının kapandığını anladık. O anlarda aklımda ne eşim vardı, ne sevişme vardı, ne seks vardı. Biraz başımda dönüyordu, şarabın etkisiyle.

Işıklar kapanınca adam masadan kalktı hiç bir şey söylemedi ben de kalktım. Elimi tuttu. KOcaman elinin içinde kayboldu elim.Bir elektriklenme oldu o an. İkimizde konuşmadan otele girdik tekrar, asansörü çağırdı.

Okuyucular, o an aklımı toparlayamıyordum, bir çeşit sürüklenme, bir çeşit basiret bağlanması, sakin yarın hiç olmayacak gibi bir şey. Asansörü beklerken adam, duvardaki granitlerle ilgli bir şeyler anlattı. Ama kafam uğulduyordu bir şey anlamadım. Yukarı, odaya çıktık. Havasız geldi bana ortam balkona çıktım. Karanlık balkondan uzaklara gökyüzüne bakarken adam arkamdan sarıldı. Sadece sarıldı, hiç bir özel yerimi ellemedi. Kocaman uzun kaslı kolları vucudumu sardı.

Çok ufak tefek kaldım onun yanında. Çok farklı bir his. Sahiplenilmek gibiydi. O an dönüp ben öptüm adamı. Dudaklarından. Kibar bir öpüşmeydi. Dilini ağzıma sokmadı. Dudaklarımı öptü, alt dudağımı emdi. Elbisemin askısını indirdi. Öperken arkadan fermuarımı açtı. Saten yeşil elbisem bacaklarımdan aşağı döküldü. Tam fark edemedim bile iç çamaşırlarımla kaldığımı. Hava soğuktu, balkondaydık ama üşümedim. Adam bana “üşüyeceksin içeri girelim” dedi. İçeri girince kendimi yatağa attım, örtüsünü açmadan. iç çamaşırlarımla sırt üstü yatarak kalakaldım. Nedense aklımdan çekip gitmek hiç geçmedi o an.

Namusum şerefim hiç aklıma gelmedi. Çok arzuluda değildim sevişmeye ama heyecanlıydım, biraz da uyuşmuştum. Adam karşımda yavaş yavaş soyundu, çırılçıplak kaldı. Vucudunun iriliği,kaslı sportmen hali gerçekten etkileyiciydi. Tam anlatamıyorum belki ama “bu koca adam benim” diye düşündüm. Cinsel organı vucudna uyumluydu. Kıyas yapmak doğru değil belki ama eşimden uzun boylu geniş vucutlu olduğu için sanırım cinsel organı da daha kalın ve iri duruyordu. Erekte değildi. Bana külodumu çıkartıp bacaklarımı kaldırıp v harfi şeklinde genişçe ikiye açmamı söyledi.

Dediğini hemen yaptım. Eliyle kendiyle oynadı, penisi kalktı sertleşti. Ölçü söyleyemem ama eşimle ralarında çok fark vardı penis açısından. Ama şunu da söyleyeyim, penisi değildi heyecanlandıran. Gece boyu yaşananalar, buyuk vucudu beni onun kadını yapmaya hazırlamıştı. Penisi erekte olunca geldi bacaklarımın arasına girdi. Öyle ıslanmışımki, yataktaki akıntım kalçalarıma kadar gelmişti. Hiç elini kullanmadan içime yavaşça girdi. Nasıl anlatayım. Bacaklarımı önce açık tuttuğum için veya balkondan soğuktan içeri girdiğim için, içim soğuktu.

Adamın organı sanki çok sıcak demir çubuk içimde hisettim. Çok ıslaktım ama öyle eşimle olduğu gibi boşluk hissi yoktu. Kızgın bir demir çimi dağlıyordu sanki. Penisini iyice içime ittirip öylece durdu. Gözgözeydik, penisi içimde, öylece durup konuştu. Ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum ama o penis içimde sohbet ettik 4-5 dakika kadar. Eşimin hiç gidemediği kadar derinlerde, ilk kez içimin derinlerine penis değiyordu. Sonrasında yine aynı acelesi olmayan tavırlarıyla beni becerdi.

Heralde 5-10 dakika sürdü, tam kasılımaya başlamıştım ki, içimden çıkartıp göbeğime göğsüme boşaldı. Orgazm olmadım ama çok farklı hisler yaşadım. Sonra adam nbalkona çıktı, sigara yaktı. Ben yatakta öylece kaldım, üstüm başım yabancı bi erkeğin dölleriyle ıslak olarak bacaklarım iki yana açık öylece yattım. o an bir daha telafisi olmayacak şekilde namusumu kaybettiğimi anladım. Ağlamaklı oldum. Pişmanlık vardı içimde, ama kafamı toparlayamama halim devam ediyordu.

Gece boyu devam etti adam. Komodin önünde sandalye vardı, sandalye üzerinde dört ayak oldum, kollarımı sandalye sırtına koydum, yüzüm aynaya dönük vajinamdan becerdi tekrar. İnsanın kendisini aynaya bakarak becerilmesini izlemesi çok değişik bi duygu. Kasıklarını kalçalarıma vurdukça içimde hareketlenme oldu. Bu kez çok kasıldım, kendime baktıkça yüzümün aldığı şekiller garipleşti. Penisi içimdeyken titrye titrye boşaldım. Akıntım çok oldu. İçimden dizlerime oradan sandalyeye oradan halıya kadar aktı. Ben boşalınca adam durdu, o boşalmadı ama içimden çıkıp yine balkona çıktı sigara yaktı.

Bn de yatağa geçtim. Düşünecek halim kalmamıştı. Eşimin beni yaladığında yada masturbasyon yaptığımdaki boşalmadan çok farklıydı. Ensem yüzüm kıpkırmızı olmuş heryerim titreyerek sarsılmıştı. Sanırım uyuya kalmıştım. Kısa süre sonra adam tekrar geldi. Hiç durmuyordu, aslında hoşuma gtmedi onun o hep devam etme isteği ama karşıda koymadım. Yatakta dört ayak oldum bu kez. Okşadı iyice beni. Kalçamdaki ıslaklığı arkama sürdü eliyle. O an anladım anal seks için hazırlandığını. Eşimde istemişti çok kez ama yapmamıştık hiç. “İstemiyorum” dedm adama. O zaman ellerimi çekti, dört ayak olduğum için elllerimi tutup çekince yüzüm yatağa düştü yanağım yatağa yapıştı. Arkamı zorlaya zorlaya biraz girdi. Önce heyecan duyduysamda acıyı dah açok hisettim. Bu kez adam bir ayağını kaldırıp ileri aldı.

Ayağı yüzümün yanına kadar geldi. O zorladıkça ben belimi ileri aldım kaçmaya çalıştım. O ileri geldikçe ayak parmaklarımı yanağımın üstüne kadar çıktı. Ayağıyla yanağıma bastığında kendimi çok aşağılanmış hisettim.Sanırım penisini arkama tamame soktu. Ama ne acı anlatamam. Hiç bir zevki yok. Ben bağırınca çıktı arkamdan. “tamam” dedi zorlamayalım. içimden çıkartırken de acıdı popom. Ağlamaklı oldum. Öptü beni. saçımı okşadı. Kendi oturdu sandalyeye.

Beni tutup kucağına oturttu. Penisini içime vajinama soktu. Ama o pozisyonda alışkın olmadığım irilikte penisi taa mideme kadar girdi. Bu da canımı acıttı. Adamın kucağında olduğum için ayaklarım yere değmiyordu. Sadece parmak uçlarımı yere değdirip yukarı atıyordum kendimi, penisin hepsi içimde kalmasın acıtmasın beni diye. O kadar yorucu ki o koca adamın üstünde zıplaya zıplaya içim yana yana becerilmek. Ter çinde kaldım. Terlerimiz birbirine kaldı. Eşimin hayatı boyunca gdemeyeceği yerlerde yabancı bi adamın penisi vardı. Ve ben kutulmak için dakikalarca zıpladım kucağında. Bu durumumu fark etti ki adam hem güldü hem zevk aldı çaresizliğimden. “Dayanamıyacağım” dedim.

O zaman kaldırdı beni, kendi kalkmadan başımı eğip penisine yaklaştırdı. Eşimi yalamıştım çok kez. Adamıda yaladım, en azından kurtuluştu benim için. Yüzümü toplarına bastırdı zaman zaman. Bacak arasının kokusu burnumda, kılları yüzümdeydi. Hiç aldırış etmeden çabucak boşaltmak için elimden geleni yaptım. Adam da inleyerek boşaldı. Saçıma yüzüme geldi spremleri, dölleri. Yabancı bi erkeğin kokusu üstüme sinmişti. Teri, spremi, teninin tadı ağzımdaydı. Koşarak banyoda ağzımı çalkaladım.

Döndüğümde yine balkonda sigara içiyordu. Uyuya kalmışım ama hep uyandırdı, yatakta onun için çok hafiftim. Bir sağa bir sola çevire çevire, bazen yavaş bazen sert vura vura üçüncü ve son kez belki 1 saate yakın becerdi. Öyleki sadece oramı değil ruhumu, aklımı, bedenimi, vicdanımı, namusumu becerdi. Büyük penisi hep içimi dağladı. Ama tekrar boşalmadım. Akıntılarım, sıvılarım yatakta göl gibi oldu ama orgazm olmadım. Büyüklüğüne alışamadığımı anladığı için bazen çok girip canımı yaktı, gözlerimi açtığımda beni izlediğini fark ettim canım yanarken. sabah olduğunda da bitti. belki 1-2 saat uyudum, adam uyudumu bilmiyorum. Ama uyanınca duş almak istedim fakat sıcak su yoktu, alamadım.

Kendimi çok pis hissettim. adamın her şeyi, kokusu üstümdeydi. Giyindik. Aynı nezaketle “bırakayım mı seni, yoksa alacaklar mı” dedi. Dedim alacaklar. 400 lira verdi. Kondom kullanmasını istemediğim için 100 lira da bahşiş verdi. Parayı alıp almamayı düşündüm. Ama almasam ne diyecektim. Bunlar kocamın işi demek istemedim. Parayı aldım. Odadan çıktık, çantamdan telefonu çıkardım. ersin altı kez aramış. Duymamışım. Nasıl duyacaktım ki, evrile çevrile becerilirken. Aradım eşimi, yarım saate geldi, aynı merdivenlerden inip arabamıza bindim. Yine aynı sorular ” ee nasıldı, ne yaptınız, hoşuna gitti mi”. Pazar sabahıydı ve hiç halim yoktu. Evet dedim istediğin oldu. Ama eşime boşaldığımı söylemedim, para aldığımı da söylemedim.

Arabada başımı yaslayıp koltuğu arkaya alıp uyudum. Sonrasını da sonra anlatırım.

Alıntı değil maalesef gerçekti bunlar.